Ana içeriğe atla

Kayıtlar

YENİ HAYAT VE GRADİVA ÜZERİNE SERBEST YAZI:BEATRICE VE ZÖE

Dante,henüz dokuz yaşındayken aşkı arayan bir yolcu kılığına bürünmüş ve 1275 tarihinde Beatrice adında güzeller güzeli bir kıza ilk görüşte aşık olmuştur. "İşte bana hükmedemeyen bir Tanrı." Beatrice'i gördüğü ilk andan ikinci görüşüne kadar Dante'nin hayatından bir  dokuz yıl daha geçmiştir.Dante,dokuz yıl önce kırmızılar içinde gördüğü Beatrice'i bu defa beyazlar içinde görmüştür.İkinci karşılaşmada Dante ve Beatrice göz göze gelmişlerdir.Dante,heyecandan ne yapacağını bilemez,evine koşar ve titreyen bir halde odasına kendini dar atar. Bu göz göze gelişten sonra Dante artık rüyalarında sürekli ebedi aşkı Beatrice'i görmektedir.Yemeden içmeden kesilir. Dante aşkını Beatrice'ye itiraf edemez ve Beatrice uzaklara gider,kavuşamazlar.Her efsanevi aşk hikayesinde olduğu gibi kader ve talih buna engel olur,tıpkı Ferhat ve Şirin'deki Karadiken gibi dünyanın varlığı aralarına girer.Beatrice bir Şövalye ile evlenir;fakat bu evliliğin ü

SÂMİHA AYVERDİ'NİN MUHAFAZAKÂRLIĞI ÜZERİNE

Ayvazoğlu, Ayverdi’nin bir modern-muhafazakâr olduğunu şu sözleri ile dile getirir: ‘’Sâmiha Ayverdi, geçmişin hâlâ yaşanabileceğine inandığı güzelliklerini ve değerlerini bugüne taşımak suretiyle daha parlak bir geleceğin inşa edilebileceğine inanan bir modern-muhafazakârdı.’’ (Ayvazoğlu, 2017)  Heywood, modern-muhafazakârlığı şu şekilde tanımlar: ‘’Modern- muhafazakârlık en iyi şekilde, liberal reform ve ilerlemeci değerlerin yaygınlaşmasının bir sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülen sosyal parçalanma korkusu çerçevesinde tanımlanabilir. Girdiği çeşitli kılıklarla otorite insanlara ve onları birbirine bağlayan bir tür sosyal yapıştırıcı olarak işler.’’ Ayrıca Heywood’ın tespit ettiği üzere muhafazakârlığın ve muhafazakârlık dolayısıyla modern-muhafazakârlık, ‘’gelenek beşerî eksiklik, organik toplum, hiyerarşi ve otorite, mülkiyet’’ olmak üzere beş ana temaya sahiptir. (Heywood, 2013, s. 108)  Ayverdi, gelenek içerisindeki yapıcı ve halkta birleştirici vazife gören u

WITTGENSTEIN'A GÖRE-WITTGENSTEINCA

 A Açımlama: Temel imleri kapsayan tümce. Ad: 1.Tümcede kullanılan yalın imlerdir. 2.Temel im. Adın İmlemi:  Nesne B Bağımsız Tümceler: Birbirleriyle hiçbir ortak doğruluk kanıtlaması olmayan tümceler. Belirleme: 1.Simgelerin betimlenmesi. 2.Değişkenin yerinr geçtiği betimleme türü. Biçim: İçsel bağlantılar yoluyla düzenlenen diziler. Ç Çelişme:  1.Hiçbir tümcenin bir başka tümceyle ortaklaşa sahip olmadığına sahip olan tümcelerin ortaklaşa sahip olduğu şey. 2.Tümcelerin en dış sınırı. D Dil: Tümcelerin toplamı. Dile Getiriş: 1.Tümcenin anlamını niteleyen parçası. 2.Tümcenin anlamının özüne ilişkin olarak tümcelerin aralarında ortaklaşa sahip olabildikleri şey. 3.Simge. Doğruluk İşlemleri: Temel tümcelerin doğruluk işlevleri, dayanakları temel tümceler olan işlemlerin sonuçları olan işlemler. Doğruluk İşlevleri: Sonlu sayıda doğruluk işleminin temel tümceler üzerindeki ilerlemeli uygulanmasının sonuçları. Doğru Tasarım: Anlamın gerçeklik ile uyuştuğu tasarım. Dünya: 1.Olduğ

AFANTAZ'A GİRİŞ: ÜRETİ BİLDUNG

Mettrie, L’homme Machine (Makine İnsan) ismi ile kaleme aldığı eleştiri metninde ‘’bilge bir insanın doğayı ve hakikati incelemesi yeterli değildir; onu düşünen ve düşünebilen az sayıdaki kişinin yararına açıklamaya da cesaret etmelidir: Çünkü önyargının kasten kölesi olan diğerleri için bu yeterli değildir; zira böylelerinin hakikate ulaşmaları kurbağaların uçmasından daha da imkansızdır’’ (Mettrie, 1865) der. Mettrie, böylece felsefe tarihi boyunca, Modern Felsefeye gelinceye değin Bilge İnsanların, yani kısaca filozofların hakikati ve doğayı inceleyen yöntemleri içerisine topyekûn cephesi ile insanı dahil etmediklerini ve bu açıdan sadece spekülasyon üretmekten öteye geçemeyip felsefi sistemleri içerisinde yaptıkları keşifleri aktarabilecekleri bir insan/lık gerçekliği ile karşılaşamayacaklarını dile getirir.Mettrie’ye göre insanın analizini çözümlemelerine dahil eden iki felsefi biçim vardır ki bunlar Materyalizm ve Spiritüalizmdir. Metnin ilerleyen bölümlerinde Mettrie

3.HEGELCİ BİLDUNG ASLINDA BİR BURJUVA ANATOMİSİ Mİ?

Koselleck, Bildung kavramının antropolojik ve semantik yapısına dair görüşleri biçimlendiren tarafları açıklarken Bildung’un kendi tarihî süreci içerisinde kavramın açıklamalarında temel alınan iki kıyasî noktaya karşı gayet reddedici bir tutum takınır. Koselleck’e göre bu iki kıyasî nokta Bildung kavramına yönelik indirgemeci yaklaşımların tespitlerinden ibarettir. Koselleck, Ön Not ’ta bu hususu şu şekilde açıklar: ‘’Bildung ne eğitim görmektir ne de kendini bir şey sanmak. Kavramın bugünkü kullanımı burada net bir sınır çizmektedir. Bildung ne kendisi kurumsal koşullarına indirgenmesine, yani sadece eğitim görmenin bir sonucu olarak algılanmasına izin verir, ne de psikoloji veya ideoloji eleştirisi içinde çözelmeye, yani sözde Bildung sahiplerinin (die Gebildeten) kendilerini bir şey sanmalarına. Bildung kavramı, dilsel kullanımında ilginç bir direnç gösterir. Bildung kavramını eğitim görmeye indirgeyerek sıradanlaştıran veya kendisini bir şey sanma olarak teşhir eden bi